Strateji Inovasyonu
Strateji bir takım oyunudur
30 May 2014
28 May 2014
Gezi Parkindan Pazarlamacilarin Cikartacagi Dersler
Gezi Parkı Protestoları süresince dikkati çeken değer ve tutumlar, Şirketler ve Pazarlama/ İletişim yöneticileri için, Yeni Türkiye tüketicisi hakkında önemli ipuçları ortaya koymuştur ve değişen, yükselen değerlerinin yanısıra tutumlarına ilişkin çok önemli örnekler sergilemiştir. Yeni Türkiye’nin yeni tüketicilerini anlamak ve bu doğrultuda iletişim stratejilerini gözden geçirmek, strateji, pazarlama ve iletişim süreç yöneticileri için önemli bir göreve dönüşmüştür . Aşağıdaki sunum, ortaya çıkan temel değer ve davranışları saptamayı ve iletişimciler için önerilere dönüştürmeyi hedefleyen ve gözlemlere dayanan bir Gezi Parkı analizidir.
27 May 2014
Gezi Parkı'ndan Çıkarılacak Dersler
Gezi Parkı Protestoları süresince dikkati
çeken değer ve tutumlar, Şirketler ve Pazarlama/ İletişim yöneticileri için,
Yeni Türkiye tüketicisi hakkında önemli ipuçları ortaya koymuştur ve değişen,
yükselen değerlerinin yanısıra tutumlarına ilişkin çok önemli örnekler
sergilemiştir. Yeni Türkiye’nin yeni tüketicilerini anlamak ve bu doğrultuda
iletişim stratejilerini gözden geçirmek, strateji, pazarlama ve iletişim süreç
yöneticileri için önemli bir göreve dönüşmüştür. Aşağıdaki sunum, ortaya çıkan
temel değer ve davranışları saptamayı ve iletişimciler için önerilere
dönüştürmeyi hedefleyen bir Gezi Parkı analizidir.
http://www.slideshare.net/selimerbay/gezi-parki-ve-ogrettikleri-selim-erbay10 May 2014
Farklılaşma Çağında Birbirine Benzeme Yarışı! Stratejik Yakınsama veya Örtüşme (Strategic Convergence)
Günümüz
yönetim eğitimi ve pratiğinin en popüler kavramlarını sayar mısınız?
Büyük olasılıkla “Liderlik”, “Strateji”, “İnovasyon” ve
“Pazarlama”, listenizin yarısını oluşturacaktır. Çünkü bu kavramlar,
şirketlerin, müşterilerine ürün ve hizmetleri ile sundukları “değer
tekliflerini” zenginleştirerek veya farklılaştırarak, “rekabet
üstünlüğü” yaratma çabalarının odağını oluşturmaktadır. Bugün,
amazon.com da yaptığım kısa sorgulamada, karşıma pazarlama hakkında 557,726 kitap, liderlik hakkında 103,459 kitap, strateji konusunda 164,238 kitap ve inovasyon konusunda
ise 62, 413 kitapdan oluşan bir
liste çıktı. Kısaca, amazon.com da sizin ile aynı fikirde. Peki yaşam pratiği
veya gözlemleriniz strateji, inovasyon, liderlik ve pazarlama uygulamalarında neleri
gösteriyor? Yenilikçilik arayışının doruklara çıktığı ve farklılaşmış teklifler
ile kafamızın her gün keyifle karıştığı günlerde mi yaşıyoruz ? Yoksa !.....
Farklılaşma ve Yenilikçilik, tüm bu popüleritesine, MBA eğitimlerinin temel konusu, şirket içi eğitimlerinin en önemli bölümü ve her liderin önceliği olmasına karşın, neden şirketler hızla birbirine benzeme yarışında?
Gelin Türkiye Bankacılığının oyuncularına bakalım. Hanginiz
son 5 yılda, gerçekten yaratıcı, taleplerime ve koşullarıma uygun teklif
diyebileceğiniz bir yaklaşım ile karşılaştınız. Finansbank’ın Enpara ve 30
saniyede karşınızda müşteri temsilcinizi bulacaksınız teklifi içeren internet
bankacılığı dışında, bankaların biribirinden farklılaşmak adına ortaya
koydukları herhangi bir öneriyi hatırlıyor sunuz? Cep telefonunuza gelen kredi
kartı kampanyaları veya SMS ile kredi verme tekliflerinde; hangi bankanın,
diğerinden farklılılaştığı bir yaratcılıktan bahsedebilir misiniz? Kredi kartı
taksitlendirmeye sınır gelmeseydi, belki de sınırlı düzeyde mikro-kredi
uygulamasını bile göremeyecektik. Ama Türk bankacılığının kredi kartı
uygulamalarında Dünya’ya örnek oluşturacak bir gelişmişliğe sahip olduğu
gerçeğininde, hakkını vermemiz gerekiyor. Özetle, şimdi tarihe karışmış olsa
da, “Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası’yız” sloganı,
günümüz rekabeti için güçlenerek geçerliliğini koruyor. Bankacılık sektörü 2013
yılında toplam 300 milyon TL düzeyinde reklam harcaması yaparak, %6’yı aşan bir
ağırlığa ulaşmıştır.
Çağın endüstrisi, telekomünikasyon sektörüne bakalım. Neredeyse
tekel durumunda olan Turk Telekom ve TTnet, 2008 yılı sonunda 5.9 milyon olan
XDSL abone sayısını, 2013 yıl sonu itibariyle 6.6 milyon adete yükseltebilmiş,
üstelik %90 lar düzeyindeki servis sağlayıcısı pazar payını da 10 puan
kaybetmiştir. Son iki yılda, neredeyse toplam XADSL abone sayısı değişmemiş,
üstelik 2013 yılı son çeyreğinde azalma yaşanmıştır. Aynı dönemde mobil abone
kullanıcısı sayısı 400,000 aboneden, 22.5 milyon aboneye ulaşmış ve fiber abone
sayısı ise 1 milyonu aşmıştır. Oysa, nereye baksanız, Turk Telekom ve TTnet
reklamı, suponsorluk duyuruları görebilirsiniz. Ayrıca, ortalama ayda bir kez
aranıp, 2 yıl abonelik sözü vermeniz karşısında fiyat indirimi davetini içeren
“müşteri kilitleme” taktiklerinin dışında, ne teklifler alıyor sunuz?
Mobil operatörler bazında ise; son 5-6 yılda, pazar
paylarında yaklaşık % 3-5 puanlık hareketlerin dışında, önemli bir değişim
yaşanmamıştır. Üstelik, Türkcell’in baskın konumu nedeniyle rekabetciliğinin
sınırlandırılmasına karşın. Ama, mobil iletişim sektöründe devrimsel gelişim, numara taşınabilirliği konusunda
yaşanmıştır. Paylaşacağım rakamı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun
2013-4 çeyrek raporunun 12. sayfasında bulabilirsiniz. Türkiye’de numara
taşınabilirliğinin başladığı 2008 yılının sonundan, 14 Şubat 2014 tarihine
kadar tam 65,218,031 numara taşıma işlemi gerçekleşmiştir. Türkiye’de toplam
mobil abone sayısı 69.7 milyon adet olup, 65.2 milyon adedi operatör
değiştirmiştir. Oysa, tüm operatörlerin birinci önceliği, mevcut abonelerini,
kişiselleşmiş teklifler, yaratıcı öneriler ile mutlu etmek ve korumaktır.
Ancak, abonelerin %90 oranında yer değiştirdiği pazarda, operatörlerin abone pazar
paylarında 5 puanın üzerinde bir değişim yaşanmamıştır. Bunun anlamı,
tüketiciler kendi değer tekliflerini kendileri veya satış noktaları ile
birlikte üretmişler ve kullanmışlardır.Telekomünikasyon sektörü de, 2013
yılında 300 milyon TL’ye yakın reklam harcaması yapmıştır. İletişim sektörünün
2013 yılı toplam reklam harcamaları içindeki payı, % 6 düzeylerinde ve
bankacılık sektörüne yakın gerçekleşmiştir.Telefon destekleme fonları ve kanal
primlerini hesaba kattığınızda; müşterilerine ulaşmak adına yapılan harcamalar
bir o kadar daha artabilir. Aklınızda ne kaldı? Sosyal sorumluluk adına yapılan
güzel çalışmaları bir kenera koymak koşuluyla.
Otomotiv, tüketici ürünleri, beyaz eşya ve medya sektörlerine toptan bir sorgulama yapalım. Otomobillerin bile 100 metreden ayrımlaştırılamadığı, tüm elektronik eşya üreticilerinin “ben de aynısını” yapıyorum sloganı ile rekabet ettiği günümüzde, şu soruyu sormak gerekiyor. Şirketler mi birbirine benziyor ? Yoksa, stratejik convergence veya yakınsama/örtüşme mi gerçekleşiyor?
Şirketlerin birbirlerinden insan transferi yaparak beslenmesi, bir ölçüde benzeri düşünen yapılar veya bir önceki şirketinde başardıklarını, yeni şirketinde tekrarlama kolaylığı gibi tuzakları yaratıyor olsa bile; her şirketin sürdürülebilir rekabet avantajını, farklılaşma yerine benzerleşmede ve benim hiçbir eksiğim yok iddialarında arıyor olması, günümüz değişen tüketici dinamikleri karşısında ne kadar sürdürülebilir?

Elbette, yerleşik iş yapma şekillerini ve tüketici tekliflerini altüst eden yenilikçi çabalarda var. Örneğin, Uludağ İçecek son yılların ürün inovasyon şampiyonlarından biridir. Devrimsel bir yenilik olmasa da (disruptive innovation) , kendisine “kola savaşının” dışında yepyeni bir alan yaratarak, geleneksel limonatayı , gazsız içecek olarak konumlandırarak bir tüketici değer inovasyonu örneği sergilemiş ve başarılı olmuştur. Ayran’ın bu dönemde, kendini alternatif içecek olarak raflara taşıması da ayrı bir yenilikçilik örneği olarak kabul edilmelidir. Çilek Mobilya, stratejik kurgunun en önemli parçası olan “nerede rekabet edeceğim” sorusuna; son derece net bir yanıt bulup; stratejik pozisyonunu ve yeteneklerini genç mobilya segmentinde başarıya dönüştürmüştür. BIM, her ne kadar, taklit sayılabilecek bir stratejik pozisyonlama ile başlasada, yenilikçi tedarik iş modelleri ile zenginleştirdiği ve ısrarla sürüdürdüğü “heryerde ve en ekonomik müşteri değer teklifi” ile, 4,200 magazayı aşan bir indirim market zinciri ve Türkiye’nin en büyük perakende gruplarından biri olmayı başarmıştır. LC Waikiki, 2023 yılına kadar “Avrupa’nın en başarılı üç giyim perakendecisinden biri” olacağım hedefi ile 1985 da başladığı yolculuğunda, 450 yi aşan mağaza ve 21 ülkeyi aşan bir coğrafik kapsama ulaşmıştır. Üstelik pramidin alt kısmında yarattığı başarıyı, hızla pramidin orta kısımlarına taşımaktadır.
Dijital Convergence, dijital
teknolojinin yarattığı platformda, bir çok ürün ve hizmetin aynı anda sunulması
ile bir tüketici teklifi inovasyonu ve olmazsa olmaz koşulu yaratmıştır. Bu convergence
trendinin gerisinde kalanlar, rekabetin de gerisinde kalma zorundadırlar. Ancak, farklılaşmanın ve
sürdürülebilir rekabet avantajının uzun soluklu var olma ve büyüme için gerekli
olduğu alanlarda; stratajik convergence trendinin parçası olanlar, doğal büyüme
rüzgarlarının kesildiği günlerde, yelkenlerini ne ile dolduracaklarını şimdiden
düşünmek zorundalar. Ekonomik gücün veya ölçeğin işe yaramadığı bir dünyaya
doğru hızla yol alıyoruz. Sermaye ve zenginlik bir yerlerde toplanıyor olabilir
ama güç hızla atomlara ayrışıyor, dağılıyor ve sahibinin adına artık
bireyselleşen tüketici deniliyor. Bu yeni sosyal ve dijital tüketiciyi, eski ve
birbirinin benzeri olan yöntemleriniz ile ikna edemezsiniz.
İnovasyonu, mevcudu yok saydıracak yeni ürün ve konseptlerde
aramaya da gerek yok. Bunun için, ülkenin kaynağı da, ölçeğide şimdilik yeterli
değil. Ancak, stratejik inovasyon, iş modeli inovasyonu, müşteri değer teklifi
inovasyonu gibi bir çok alanda, fark yaratabilmek ve farklılaşmak mümkün. Her doğru
strateji, kurumun kaynakları ve yetenekleri ekseninde kurgulanır ve organizasyonel
harmoniyi güvence altına alan uygulamalar ile, rekabet avantajı ve endüstri
ortalamasının üzerinde sürüdürülebilir büyüme üretir. Bunun koşulu, rakiplere
odaklanarak ve benzeşerek onlardan pazar
payı çalmak yerine; müşteriyi hedeflemek ve farklılaşmak adına kolay taklit
edilemeyecek yeniliklerin peşinde koşmak olmalıdır.
Etiketler:
Selim Erbay,
strateji,
Stratejik Benzeme
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






