İster kurumsal, ister bireysel
düzlemde olsun; iletişim, yaşamımızın en temel etkileşimi ve sonuçları
itibariyle bizi en derinden etkileyenidir. Bir çok faklı şekil ve formda sürdürdüğümüz
iletişim çabalarımızda; karşımızdaki kişinin iletişim şekli ve tarzına ilişkin
her türlü değerlendirmeyi yapabilirken, kendi iletişim tarzımızın ne ölçüde
farkındayız.
Seslisi veya
sessizi; sözlüsü veya sözsüzü; yazılısı veya yazısızı; vucut dili ile veya mimiklerimiz
ile her gün tekrarladığımız iletişimimize ait iletişim karekterimiz ve stilimizi
bilmemiz ve bu doğrultuda tutumlarımızı gözden geçirmemiz gerektiğine
inanıyorsanız; sizinle paylacaklarım dikkatinizi çekebilir.
SES ve konuşma, tüm
duyuları aynı anda harekete geçirebilme gücüne sahip tek eylem ve iletişim ise,
sayabileceğiniz tüm duyguları olumlu veya olumsuz etkiliyebilme büyüsüne sahip
tek aktivitedir. Doğru ve etkileyici iletişim yetkinliği, başarı ve başarısızlıklarımıza
olan etkisi kadar; mutluluk ve mutsuzluklarımızda da önemli bir rol oynamaktadır.
Kurumsal eğitim harcamaları içinde, liderlikten sonra en yüksek harcama alanı olmasına
karşın, kurum içi iletişim ve iletişim tarzlarına yönelik olumsuzluklar, günlük
yaşamımızı en çok etkileyen konuların başında gelmektedir. Özel hayatımızda en
sık aldığımız veya yaptığımız eleştiriler ise, genellikle iletişim hataları eksenindedir.
İletişim
konusunda ortaya çıkan sorunların temelinde ne yatmaktadır?
Akdemik ve uzman
kaynaklara göre; iletişim odaklı sorunların temelinde; iletişim tarzımız veya
stilimiz yatmaktadır. Çünkü, iletişim karakterimizi, ana karekterimizden ve
kişiliğimizden ayrı düşünmek olanaksız gibi duruyor. İletişim karekterimizin
tetiklediği tutumlarımızın yanısıra, temel iletişim hatalarına kaynaklık eden
diğer davranışlar da sözkonusudur. Elbette, iletişime ilişkin yapılan temel hataları
genellemek ve en önemli 10 maddeye indirgemek hayli zor ve bilimsel dayanağı olmayan
bir çabadır.. Ben, sadece kendime göre
en önemli 10 temel hatayı, yapılmadığı takdirde ise; en önemli 10 doğruyu
sıralamaya çalışacağım. Ardından da, farkında olduğumuz veya olmadığımız
iletişim tarzlarımıza ve stillerimize ilişkin, derlediğim bilgileri
sıralayacağım.
Bana göre, En Zararlı 10 İletişim Hatası veya bu
hataya kaynaklık eden
tutumlar, önem sırasına göre sıralanmaksızın
aşağıdakilerdir:
1. Dedikodu:
Yapana kısa vadeli dinlenme olanağı
sağlasa da, güven kaybına en hızlı neden olan tutumdur. Dedikodu ile itibarsızlaştırmanın
parçası olan kişi, kendi hakkında yapılabilecek dedikoduyu gözden kaçırsa da;
bumerang etkisi kaçınılmazdır.
2. Negatiflik: Olumsuzluk, hayatın bir parçası ama
iletişimin ana teması olduğunda; tüm iletişim sürecini de
olumsuzlaştırmaktadır. Negatiflik, çözüme yönelik saptamalar yerine, soruna
koşulsuz teslim olmak sonucunu doğurur. İnsanlar, olumsuz bir tutum ile
başlayan iletişime katlanmakta zorlanır ve duyarsızlaşırlar
3. Yargılama/Etiketleme: İş ve özel iletişim etkinliğinin ve
sürekliliğinin temel koşulu, yargılamaksızın ve etiketlemeksizin değerlendirmek
ve tartışmaktır. Yargılayıcı iletişim tutumu; diyaloğu monoloğa, paylaşımı ise
tek taraflı suçlama ve savunmaya dönüştürecek kadar zararlıdır.
4. Şikayet: Herşeyden şikayetci olmak, iletişimin
temel dinamiği olan enerjiyi ortadan kaldıran bir tutumdur. Paylaşım odaklı
iletişim yerine, yönlendirme odaklı ve kaygıları besleyen iletişime neden
olarak; ilgi ile dinlenebilme şansını ortadan kaldırır.
5. Mazaret/Bahane:
Herşeye mazaret üretmek kadar, kısa vadeli kazanım sunduğu
düşünülen ama orta ve uzun vadeli kayıplara neden olan iletişim tutumu olamaz.
Özensizlik ve tembelliğin göstergesi olarak; karşındakinin beklediği çabanın
yerine, geçiştirme çabasının göstergesidir.
6. Yalan
ve Tutarsızlık: Yalanın iletişimin olumsuzluğu
üzerindeki rolü, tartışılmayacak kadar açıktır. Tutarsızlık ise değişen koşullara
bağlı tutum değiştirme ve öngörülebilir olamama durumudur. Yarattığı
güvensizlikler nedeniyle, sağlıksız iletişimin kaynağıdır.
7. Abartmak: Abartmak, etkileyicik için
başvurulan ama etkisi yalan söylemeye eş değer sonuçlar üreten bir tutum ve iletişim
hatasıdır. Saygın bir iletişim, gerçeklere dayalı saptamalar ve söylemler
üzerinde oluşur ve gelişir.
8. Dogmatizm: Öne sürdüklerine dair eleştirileri
gözardı eden, tartışmasız doğru kabul etmeye yönelen ve benimsediği
varsayımlardan katı önermeler türeten bir iletişim tutumu, karşılıklı iletişim
kuralının ortadan kalkması anlamı taşımaktadır.
9. Hata
Arama: İletişimin özü, birlikte öğrenme,
karşılılı bilgileri paylaşma ve toplamın sıfır olmayacağı bir sonuç
yaratmaktır. Hata aramak ise; kazanan veya kaybeden veya kimin bildiği veya bilmediği
arayışı ile rekebatci bir atmosfere teslim olunması sonucunu doğurur. Kesin
bilgi ve öğretilere dayalı düzeltme veya doğrulama, iletişimi ne kadar
zenginleştiriyor ise; hata arayışlarına dayalı iletişim ise; dinlemekten daha
çok, cevap üretmeye yönelik gerilimli iletişimi körükler.
10. Dinlememe
veya baskın konuşma: Tüm sayılanların içinde; iletişim denilen
karşıklı paylaşım deneyiminin ortadan kalkmasıne neden olan tutumdur veya
eksikliktir.
Yapılmadığında,
iletişime değer katan, yapıldığında ise iletişim deneyimini zehirleyen tutumlarımızın
kaynağı nedir?
Uzmanlar iletişime
ilişkin tutumlarımıza, karekterimizin kaynaklık ettiğini ve ana hatları ile 3 temel
tarzın sözkonusu olduğunu ifade ediyorlar ve agresif (aggressive), pasif (passive),
ve iddialı (assertive) tarzlar olarak sınıflandırıyorlar.
(MBTI, Myers-Briggs). İletişim karekterlerine ait ayırt edici özellikler,
aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
|
|
Saldırgan-Agresif
|
Pasif-Edilgen
|
İddialı-Güvenli
|
|
Temel
İnançları
|
Herkes benim
gibi olmalı ve ben asla hata yapmam
|
Gerçek
duyguları sakla ve karşı çıkma, kabul et
|
Kendine
güven, diğerlerine saygı göster
|
|
İletişim
Tarzları
|
Dinlememe,
söz kesme, diğerlerinin bakış açılarından bakamama, yargılayıcı
|
Hep ayni
fikirde olma, yorumsuzluk, çekinme
|
Aktif
konuşmacı ve dinleyici. Yargılamayan, etiketlemeyen dürüst ve açık
|
|
Karekterleri
|
Patron,
hükmeden, baskın
|
Kendine
değil, karşındakine güven. Bırak diğerleri karar versin. Sürekli özür dilemek
|
Gözlemci,
başkalarının duygularına özen gösteren, esnek,
|
|
Tutumları
|
Hafife
almak, takdirsizlik, hatasızlık, herşeyi bilmek
|
Izin istemek,
şikayet etmek, en son karar vermek
|
Adil,
tutarlı, gerçekci,
|
|
Vucut
Dilleri
|
Parmak
sallamak, göz kısmak, kaş çatmak, yüksek ses tonu
|
Göz kaçırmak,
baş sallamak, mimiksizlik, sessiz konuşma, çekingenlik
|
İlgili,
direkt göz kontağı, dengeli ses tonu, çoşkulu
|
|
Söylemleri
|
1- Bilmen
gerekir
2-Neden diye
sorma
3-Aklını
kullan
|
1-Sen daha
iyi bilirsin
2-Emin
değilim ama
3-Galiba
|
1-Benim
düşüncem
2-Bu açıdan
bakıldığında
|
|
Tartışma
Kültürleri
|
Kazanmak
zorunluluğu, sonuçlara dayalı tehdit
|
Çekinme ve
kolay çekilme, sorma, hızla kabul etme
|
Farklı bakış
açılarını ele alma, olumlu karşı çıkma
|
|
Hissettikleri
|
Öfke,
saldırganlık, sabırsızlık
|
Etkinsizlik, karışmama
|
Kendine
güven, saygı
|
|
Sergiledikleri
İzlenim
|
Boşa harcanan
enerji, alınganlık, tahrik
|
Bağımlılık,
aşırı takdir etme
|
Motivasyon,
paylaşım
|
İletişim
tutumlarımızı etkileyen bir diğer faktörün ise iletişim stillerimiz olduğu
söylenebilir. İletişim stillerimiz, karekterimizden değil, olayları ele alış
biçimlerimizden ve düşünme/davranma alışkanlıklarımızdan kaynaklanmaktadır.
“Analist-Analyst”,
“Yenilikçi-Innovator”,” Üretgen-Producer”
ve “Diplomat” gruplamaları altında 4 farklı iletişim stilinden söz edebiliriz.
1- Analist:
Bu iletişim stilinin temel özellikleri; analitiklik, gerçekcilik, rakamsal ve
veri odaklılık, problem çözücülük, teknik detaycılık, matematik ve parasal
konulara yakınlık, rasyonellik ve “Ne”
olduğunu sorgulayıcılık olarak tanımlanabilir.
2- Yenilikçi:
Bu iletişim stiline sahip kişilerde öne çıkan özellikler; vizyonerlik, yüksek hayal
gücü, sezgi, sentez, kurgusallık, merak, risk alma, kuralları zorlama, sürpriz
meraklılığı, tezcanlılık, şakacılık ve “Niçin”
olduğunu sorgulamaktır.
3-
Üretgen:
Bu iletişim stilinin ayırt edici özellikleri; organize ve planlı olmak, detaycılık,
dakiklik, güvenilirlik, dengeli olmak, istikrarlılık, dikkatlilik, pratiklik,
yöneticilik, sonuç odaklılık, üretgenlik, önlem alıcılık ve “Nasıl” olduğunu sorgulamak olarak
sıralanabilir.
4-
Diplomat:
Bu iletişim stiline sahip olan kişilerde göze çarpan özellikler; duygusallık,
paylaşımcılık, takım oyunculuğu, farkındalık, hassaslık, ilham vericilik,
destekcilik, öğretme arzusu, ifade etme gücü, dokunarak iletişimde bulunmak ve “Kim” olduğunu sorgulamaktır.
Her stil, kendine özgü olumlu ve olumsuz özellikler
taşımaktadır. En dikkati çeken noktaları karşılaştırmalı olarak özetlediğimizde,
aşağıdaki tablo oluşmaktadır.
|
|
Pozitif
Özellikler
|
Negatif
Özellikler
|
|
Analist
|
Çalışkan, Gerçekci, Problem Çözücü
|
Eleştirici, Titiz, Detaylara takılmak
|
|
Yenilikçi
|
Hayal gücü kuvvetli, Vizyoner, Sezgileri güçlü
|
Gerçeklere uzaklık, Gelecek odaklılık
|
|
Üretgen
|
Organize, Planlı, Güvenilir
|
Katı, Dik kafalı
|
|
Diplomat
|
Destekleyici, Takım Oyuncusu
|
Aşırı esneklik, Aşırı höşgörü
|
İletişim
karekterimizin ve stilimizin farkında olarak tutumlarımızı belirlemek ve karşımızdakinin
iletişim karekteri ve stiline göre, denge noktalarını gözeterek iletişimde
bulunmak, önemli kazanımlar sağlayabilir. Kendi iletişim karekter ve stilimizin
farkında olmak, olası gerilim noktalarını doğru yönetmeyi, karşımızdakinin iletişim
karekterini ve stilini doğru teşhis edebilmek ise; taviz vermeksizin ve
ikiyüzlülük tuzağına düşmeksizin, iletişim günahlarından veya hatalarından kaçınabilmeyi
destekleyebilir. Peter Drucker’ın söylediği
gibi “İletişimde en önemli şey, söylenmeyeni
duymaktır”.
("The most
important thing in communication is hearing what isn't said." - Peter
Drucker)
